Monday 24 May 2010

Şampiyon Bursa! Part 2

Serinin devamı...

İlk yarıda zirvenin hiçbir bölümünü kaçırmadan, onun sıkı bir takipçisi haline gelen Bursaspor, ikinci yarının başında şampiyonluk söyleminden uzak tavrını sürdürdü. Her ne kadar saha içi sonuçlar ‘Timsahlar geliyor’ dese de futbolcular, yönetim ve teknik heyet ağız birliği etmişcesine ‘Yok öyle bir şey’ halet-i ruhiyesindeydi.
O kadar ki bu durum ara transfer dönemine de yansıdı. Yeşil-Beyazlılar kadrosuna, yavaş yavaş ‘Forvet lazım mı abi’ kontenjanına geçiş yapmakta olan Leonardo Iglesias’ı katmakla yetindi. İhtiyaçları olmadığından mı bilinmez ama Arjantinli ligin ikinci yarısında, dokuz maçta forma giydi ve gol kaydına muvaffak olamadı.
Şampiyonluk yolundaki son 17 haftayı Bursaspor biraz tehirli açtı. Sebep kampın uzaması değil hava muhalefetiydi. 23 Ocak’ta Yılmaz Vural’ın Kasımpaşası’na konuk olması gereken Bursaspor, yoğun kar yağışı nedeniyle İstanbul deplasmanını Boğaza nazır salep keyfi yaparak geçirdi. Bu maç ise 10 Mart tarihine kadar rafa kaldırıldı. Dolayısıyla Yeşil-Beyazlıların ikinci yarı macerası 19. haftadan başladı.
19. hafta: Bursaspor sahasında kardeşlerinden Eskişehirspor’u ağırladı. Ligin ilk yarısında 3-2 yenilmiş olsalar da sorun değildi çünkü eskilerin dediği gibi “Kardeş kardeşi bıçaklamış, sonra dönmüş kucaklamış”tı. Timsah, sahadan 3-1 galip ayrılarak ikinci yarıdaki ilk maçını da kazanıp galibiyet serisini sürdürmüştü.
20. hafta: Kardeş gezmeleri devam ediyor. Bu seferki durak Ankara. Ancak Bursaspor bu sezon gol atamadığı beş maçtan birini yaşıyordu. 0-0 biten karşılaşma sonrası bir maçı da eksik olan Yeşil-Beyazlılar için puan tablosu moral bozucu bir hal alıyordu: Fenerbahçe 44, Galatasaray 43, Bursaspor 39.
21. hafta: Bursaspor, Şenol Güneş’in gelişiyle ‘Güneşli günler’e başlayan Trabzonspor’u konuk etti. Zevkli mücadelede Batalla ve Umut Bulut’un karşılıklı golleri sonrası taraflar puanları paylaşırken zaten şampiyonluk aklının ucundan geçmeyen Yeşil-Beyazlılar tabelaya artık aldırış etmemeye de başlıyor. Galatasaray’ın zirveyi ele geçirdiği hafta sonunda henüz oynanmamış bir maç ve kapanması gereken altı puanlık fark vardı.
Fenerbahçe maçı milat oldu
22. hafta: İşte Fenerbahçeli taraftarların “Bu maçı kaybetmeseydik şampiyonduk” şeklinde hatırladıkları mücadele. Galatasaray-Beşiktaş derbisinin beraberlikle sonuçlanması sonrası iştahlı bir Fenerbahçe’ye konuk olan Bursaspor, ilk 20 dakika dolduğunda neye uğradığını anlamadan 2-0 geriye düşüyordu. Ama büyük zaferler de böyle kazanılmalıydı ve öyle de oluyordu. Pablo Batalla’nın golüyle devreyi 2-1 mağlup kapayan Timsah, Bursaspor’un tek başına DVD’si yapılması gereken bir ikinci yarı oynadı. Maç sonrası adına ‘Oyunb’OZAN’ yazılı tişörtler çıkarılacak olan sezonun en önemli isimlerinden Ozan İpek’in ‘resitali’yle galibiyet geldi. Bu maç Bursaspor’un şampiyonluk için “Evet yapabiliriz” fikrini dillendirmelerine yol açtı. Derbide istenen sonucun gelmesiyle daha oynayacak ekstradan bir maçı olan Timsah, zirveye biraz daha yaklaşmıştı: Galatasaray 47, Fenerbahçe 45, Bursaspor 43.
23. hafta: Bursa Atatürk Stadı’nda ağırlanacak konuk, Bülent Uygun sonrası takımı toparlaması istenen ancak bu konuda beyefendiliği kadar başarılı olamayan Muhsin Ertuğral’ın Sivasspor’uydu. Yeşil-Beyazlılar, formda oyuncuları Ozan İpek, Turgay ve Batalla’yla üç puanı üç golle aldı: 3-0.
24. hafta: İşte Türk futbolunun utanç günlerinden biri. Diyarbakırspor evinde Bursaspor’u ağırlıyor. Ligin ilk yarısındaki olaylar provokasyon olarak nitelendirilse de mücadele öncesi oluşan gergin ortam Diyarbakırspor seyircisine de sirayet ediyor ve beklenenler meydana geliyordu. “Biz ilk yarıdaki Bursa seyircisinden daha kötü ev sahibi oluruz” tezini ortaya atanlar sözünü tutuyor ve mücadele 17. dakikada tatil ediliyordu. Bursasporlu futbolcular polis otosuyla stattan adeta kaçırılırken, futbol-siyaset-şiddet ilişkileri yüzünden spor sayfaları tekrardan açılım meselelerine el atmak durumunda kalıyordu. Maçın sonucu ise 3-0 Bursaspor lehine tescil edildi. Artık ‘Timsah’ın zirveye bir adımı kalmıştı: Galatasaray 50, Bursaspor 49, Fenerbahçe 45.
18. hafta: Ertelenen maçların bir araya gelmesiyle oluşan ‘artık hafta’ 10 Mart’ta cereyan ediyor ve Kasımpaşa-Bursaspor vuslatı nihayet gerçekleşiyordu. Yeşil-Beyazlıların 2-0’lık galibiyetinin değerlendirmesini tabii ki nev-i şahsına münhasır hocamız, Kasımpaşa teknik direktörü Yılmaz Vural en doğru şekilde yapıyordu: “Helal olsun adamlara valla. Geldiler. Yendiler. Gittiler.” Zirvede artık Bursaspor’un adı var: Bursaspor 52, Galatasaray 50...
25. hafta: Şampiyonluk serüveni ‘flashback’lerle süredursun, geriye bakmayan tek şey Timsah’ın şampiyonluk inadı oluyor. Yeni hocası Reha Kapsal’a alışma turlarını sürdüren Manisaspor henüz Bursaspor karşısına çıkmaya hazır değildi tabii ki. Şampiyonluk rüzgârını arkasına alan Yeşil-Beyazlılar Ege temsilcisine acımadı: 2-0. Goller Ivankov ve ‘büyük kaptan’ Ömer Erdoğan’dan.
İstanbul BB maçı ortamı bozdu
26. hafta: Yavaş yavaş lige veda turlarına başlayan Denizlispor karşısında Ertuğrul Sağlam’ın talebeleri zorlanmıştı. ‘Artık kimse iyi futbol beklemesin’li haftalar gelmişti zira, bir yandan da şampiyonluk baskısı hissediliyordu. 2-1 sonuçlanan mücadelenin son dakikaları hatırı sayılır bir korku yaşatıyordu Yeşil Bursa’ya. Kazanma serisi de altı maça çıkmıştı.
27. hafta: Tam da herkes şampiyonluk şarkıları söylemeye başlamışken birilerinin çıkıp ‘Şu güzelim ortamı bozması’ gerekiyordu tabii ki. Bursaspolu seyircilerin İstanbul çıkarması yaptığı maçta Olimpiyat Stadı’nda şok bir mağlubiyet yaşandı: İstanbul BB-Bursaspor: 2-1. Abdullah Avcı’nın talebeleri şampiyonluk mücadelesi veren rakibine çelme takmıştı. ‘Ama olsun’du Bursa-spor hâlâ üç puan farkla zirvedeydi.
28. hafta: İstanbul BB yenilgisi sonrası teselliyi Antalyaspor’da arama amacındaydı Timsahlar. Tribünlerde yıllarca unutulmayacak ‘Ruhumuzu huzura erdirmeye o kadar yakınsınız ki’ pankartı yer alıyordu. Şampiyonluk heyecanı taraftarları sararken, penaltı tartışmaları da yöneticileri karşı karşıya getiriyordu. 2-1 Bursaspor’un kazandığı maçtan daha çok konuşulan olay Yeşil-Beyazlıların beraberlik golünü penaltıdan kaydeden Ivankov’un atış öncesi topu penaltı noktasına koyup-koymadığı oldu. Ertesi gün maçın tekrarı için başvuruda bulunan Antalyaspor yönetimine cevap Bursaspor taraftarlarından geliyordu: “Maçın tekrarı bu gece TRT’de!”
29. hafta: İlk yarıda Bursa’dan üç puanla dönen Gençlerbirliği’nden bu maçın rövanşını almaya gidiyor Bursaspor ancak çabalar nafile. 0-0 biten mücadele sonrası Alkaralar’dan bu sezonki alabildiği tek puanı alıyor Yeşil-Beyazlılar. Türk dostu olduğu bilinen Alman Thomas Doll’un bu performansı da ‘Dostu buysa düşmanından Allah korusun’ şeklinde tezahür ediyor Bursa esnafında. Zirvede de işler karışık: Bursaspor 62, Fenerbahçe 61.
30. hafta: ‘Vur kır parçala bu maçı kazan’ dönemi. Artık haticeye kimse bakmıyor, herkes neticeyi soruyordu. Bu maçtaki kayıp 31. Haftadaki Galatasaray maçında büyük sıkıntıya yol açabilirdi. Ama öyle olmadı. Gaziantepspor’u ağırlayan Bursaspor’da netice herkesin yüzünü güldürüyordu. Volkan ‘Deco’ Şen ve Ömer Erdoğan’ın golleriyle gidiyordu Bursaspor en kritik deplasmanlarından biri olan İstanbul’a. Dev maç öncesi avantaj Timsah’ta: Bursaspor 65, Fenerbahçe 64.
31. hafta: Kim 500 bin ister yarışmasında ‘0-0 bitip yıllarca unutulmayan maç hangisidir’ şeklinde bir soruyla karşılaşırsanız, şıkları beklemeden ‘2009-2010 sezonunun 31. haftasında oynanan Galatasaray-Bursaspor mücadelesi’ şeklinde cevap verebilirsiniz. Öncesinde ‘Galatasaray Bursaspor’a bu maçı hediye edecek’ şeklindeki ithamlara konu olan mücadele, her şeye sahne oluyor, yeni bir lider bile çıkarıyor, ama gole izin vermiyordu. Bursaspor gelmiş, oynamış ancak yenememişti. Artık ipler de Fenerbahçe’nin elindeydi: Fenerbahçe 67, Bursaspor 66.
32. hafta: Rakip ilk yarıdaki maçta sahadan 3-0’lık galibiyetle ayrılan ve mücadele sonrası liderliği ele geçiren Kayserispor. Ancak o günden bugüne köprünün altından çok sular geçmiş ve ‘O ilk yarıda 3-0 yendiğin gururlu genç artık şampiyonluk yarışında’ydı. Tolunay Kafkas’ın ekibini Yeşil-Beyazlılar eli boş gönderdi. 2-0 biten maçta gollerin altındaki imzalar: Turgay ve Ivankov.
33. hafta: Rakip, küme düşmesi aylar öncesinden kesinleşen Ankaraspor. Rıdvan hocanın deyimi “’3-0 yenileceksin kabul mü’ diye sorsan yenilgiyi kabul eder maça çıkmazlar” gerçek oluyor ve Ankaraspor, “Gelmenize gerek yok maç sizin” diyerek Bursaspor’a müjdeyi veriyordu. 3-0 Yeşil-Beyazlılar lehine tescil edilen maç sonrası yapılacak tek şey en yakın televizyondan Ankaragücü-Fenerbahçe maçını izlemekti. Zira Fenerbahçe takılması gerekiyordu.
34. hafta: Fenerbahçe’nin Bursagücü’nü 3-0’la geçmesiyle son haftaya bir puan geride girecek olmak moralleri bozsa da unutulmaz bir sezonun kahramanları kendilerine yakışan şekilde alkışlanmalıydı. Fenerbahçe’nin Trabzonspor’u İstanbul’da yeneceği düşünülerek, takımın şampiyon olamayacağı ihtimalleri üzerinden yapılıyordu hazırlıklar. Boşuna dememişler “Ne kadar yüksekten uçarsan düşünce canın o kadar fazla acır” diye. Uğruna kitap yazılabilecek bu 90 dakikada Bursaspor’un rakibiyse 2003-2004 sezonunda bir alt lige düşmelerine neden olduklarını söyledikleri Beşiktaş’tı. İlk yarıda baskılı oyunuyla 2-0’ı yakalayan Bursaspor’da artık kulaklar Kadıköy’deydi. Her şey 1-1 tamamlanan ilk yarı sonrası Trabzonspor’un yenilmemesine endeksliydi. Bursa’da 2-1 biten maç sonrası Kadıköy’den 2 dakika sonra gelecek haber insanların ömürlerinden 20 sene götürmüştü. Ama bu bekleyiş nihayet son bulmuş ve inanılması zor olsa da artık ‘Şampiyon Bursaspor’ olmuştu.
Aslan payı Ertuğrul Sağlam’ın
47 yıllık tarihinde ilk defa ‘mutlu son’a ulaşarak, 26 yıl sonra lig şampiyonluğunu İstanbul dışına çıkaran Bursaspor, bu başarısıyla önümüzdeki sezon Şampiyonlar Ligi’ne direkt olarak katılmaya da hak kazandı. Bundaki aslan payıysa elbette herkesin saygı duyduğu ve takdir ettiği Ertuğrul Sağlam’ın oldu. Genç teknik adam sezon boyunca olumlu tavrını sadece 3-0’ın rövanşında 3-1 kazanarak kupaya veda ettikleri Fenerbahçe maçı sonrası bozmuştu ancak biz onu ‘Hatasıyla sevdik.’
Bir söz de başkan İbrahim Yazıcı’ya: Gazetecilerle yaşadığı ‘dayak’ olayı sonrası büyük tepki çekmişti. O konu kapanmamış olsa da sezon boyunca polemikten uzak bir tavır sergileyerek, başarılı olmak için illa fazla ses çıkarmak gerekmediğini kanıtladı. Artık sayın Yazıcı’dan tek beklenti bu olumlu tavrı sayesinde Diyarbakırspor maçlarındaki utancı da silmesi.
Tüm futbolseverler ve Radikal olarak, Bursaspor’a bu unutulmaz sezonu bizlere yaşattığı için bir kez daha teşekkürler.

Not: Bu seri Radikal Gazetesi'nin 22-23 Mayıs 2010 tarihli sayılarında yayımlanmıştır.

No comments: