Friday 27 March 2009

España - Turquia

İberya da 1. sınıf futbolun oynandığı bir coğrafya. Ulusal anlamda belli bir kaliteye ulaşan fakat büyük başarılara imza atamayan bir Portekiz, ve -onlar her ne kadar doğudan gelen tek iyi şeyin güneş olduğunu söyleseler de- Portekiz Futbolunun gelişimine katkısı olan bir İspanya var o güzel yarımadada.

İspanya, liginin kalitesini -nihayet- ulusal takıma da taşıyıp geleceğin süpergücü olduklarını hem yıldızlarıyla, hem de bu yıldızların uyumuyla gösterdi.

Türkiye'mizde de durum illaki kendine has. Milli takıma yabancı eli değmediğinden düzgün bir ivmeyle ilerliyoruz. Ligimiz de iyi etkilenir bu gidişattan umarım.

Takımların ve liglerin durumu ne olursa olsun iki güzel ekip karşılaşacak yarın akşam. Kimse 3 puan beklemiyor. Ama beklenmedik puan kayıplarını da hesaplarsak, İspanya maçlarından alacağımız puanlar bizim kaderimizi belirler, artık yarısına geldiğimiz bu yolda...

Wednesday 25 March 2009

Kahramanım



Her insanın olmak istediği ya da imrendiği kişi yada başka bir deyişle bir kahramanı mutlaka vardır. Benim de var aslında ancak kim olduğunu,nasıl biri olduğunu, ne yediğini, ne içtiğini bilmediğim birisi benim idolüm. Sadece Banksy mahlasıyla yaptığı stencil(şablon) çalışmalarına Britanya adasında rastlanıyor. Ada dışında yaptığı, dünyada ses getiren ve bilinen çalışması ise İsrail'in ördüğü utanç duvarının Filistin tarafına yaptığı enfes çizimler. 
Banksy, Britanya'lı 30'lu yaşlarında dünyada çok büyük saygınlığı olan ünü denizaşırı ülkelere ulaşmış bir stencil ustası. Kimliğini açıklamamakta kararlı. Bir efsaneye göre kendi açtığı sergisine Angelina Jolie&Brad Pitt çiftini getirecek kadar çevresi olan ancak kendisi kimliğini belli etmemek uğruna sergisine gitmeyen bir stencil ustası. 
Dünyada sayısız hayranı var ve hayranları arasında Banksy'nin efsaneleşmiş stencillerini vücutlarına dövme yaptırarak ölümsüzleştirenler de mevcut. İnsan sormadan edemiyor, bu kadar ses getiren çalışmaları yapmak ve o çalışmaları herkes takdir ederken uzaktan bu durumu bir yabancıymış gibi izlemek nasıl bir şeydir acaba? Zor olmalı. 

Deyim yerindeyse piyasada sanatçıyım diye geçinen insanların çoğundan daha fazla ses getiren ve daha çarpıcı çalışmalara imza atıyor. Kimliğini gizlediği için bu derece pervasız olabildiği söylense de yaptığı çalışmalar ne kadar zeki ve birikimli bir insan olduğunu belgeler nitelikte. En azından bu yönüyle çok büyük bir takdiri hak ediyor. 

Sonuç olarak kendime Banksy'yi hedef seçerek çıtayı nirvanaya koymuş olsam da bu amaç uğrunda çaba sarf etmek zannedersem bana çok fazla şey katacaktır. Viva Banksy!

Tuesday 24 March 2009

yandım mp3'ün elinden!


Müzik piyasası'nın geldiği son durumu gözler önüne seren çarpıcı bir örnek.. Arkadaş, ufak Mp3'üne bir değil, tam 7 tane kenan doğulu sığdırmış.. yok, yok ben yanlış saymadım, ekrana sığan 6 tane, parmak marifetiyle bir tık döndürürsek, resmi çeken şahıs olarak bir başka kenan doğulu'yla karşılaşacağınıza dair sizi temin ederim..
Bu arada, bu alet'in yaptığı da iş değil hani, arkadaşın başı TAG'lerle fena halde belaya girmiş.. neyse Hangisini dinlesek?? hadi bi kenen dogulu çalalım..

İstanbul'daki "Usher Evi" bu olsa gerek...



“…En göze çarpıcı özelliği müthiş eski oluşuydu. Asırlar rengini soldurmuştu. Bütün dış yüzeyi yosun kaplıydı; karmaşık ağlar halinde dolanmış, dam saçaklarından sarkıyorlardı. Yine de bina aşırı bir şekilde köhne değildi. Hiçbir yeri yıkılmamıştı. Kısımları arasında hala var olan kusursuz uyumla, teker teker ele alınınca ufalanmakta oldukları görülen taşları büyük bir tezat teşkil ediyordu. Bütün bunlar yıllarca unutulmuş bir yeraltı mezarında kalan ve havasızlıktan çürüyen eski ahşap tabutları anımsatıyordu. Ancak binanın dış cephesinde yoğun bir çürümenin izlerinin dışında bir dengesizlik görülmüyordu…”


Edgar Allan Poe'nin meşhur "Usher Evi'nin Çöküşü (1839)" öyküsünde böyle tanıtılır bu lanetli ev, Dost Körpe çevirisiyle.
1960 yapımı "House of Usher" filmi de, bu öyküden uyarlanmıştır. Yönetmen Roger Corman, Kaliforniya, Orange county'de bir evi kullanmıştı.. belki Cibali'deki bu metruk binayı görseydi, film İstanbul'da çekilebilirdi..

Bu ahşap yapı hayret verici bir şekilde tabire uyuyor, bence.

Monday 23 March 2009

Estambul



Dünya'nın başkentini çok güzel anlatan bir çalışma. Yapan edenin ellerine sağlık. Şiddetle tavsiye ediyorum. İzleyiniz,izletiniz...

Sunday 22 March 2009

Gwyneth Paltrow



Aşığınım yanında olamasam da, aşığınım sana dokunamasamda.

Kadere Bak!



Birkaç senedir takip ettiğim bir siteydi. Sayısız konseri izleme imkanı buldum bu siteden. Bugün favorilerimi bloga eklerken ziyaret edeyim dedim ve kapandığını görüp şok oldum. Acım büyük!