Monday 24 September 2012

Biraz 'Boğaz'. biraz 'Beirut' güzel konser benim işte...



Beyrut benim için hiç gitmediğim ama ilk fırsatta ayak basmak istediğim, Lübnanlı diva Feyruz eşliğinde sanal olarak dolandığım, onun sesinden duyduğum ‘Le Beirut’ ile klişe tanımla uzaklara daldığım detayların öznesi olan bir memleket.
Bana bu kadarını hissettiren, lakin bunu eyleme dökecek yeteneğim olmadığı için dışa vurmamı sağlayamayan Beyrut, ABD ’li Zach Condon’a ise fazlasını hissettirmişti. ‘Beirut’ projesini başlattığında o toprakları hayatında hiç görmemişti ve 20 yaşındaydı. Yetenek böyle bir şey işte, mesela Jamiroquai’ın sadece ilk iki albümünde yer alıp harikalar yaratan basgitarist Stuart Zender da ilk Jamiroquai albümü esnasında 18 yaşındaydı. 



Zach Condon, Beyrut’a dair “Gitmesek de görmesek de…” diyerek kolları sıvayalı 6 yıl olmuş. O gün bugündür ‘ruhumuzu’ doyuruyor. Kişisel olarak akordeonla ilişkim ‘ne gerek var şimdi’ seviyesinde olduğu için bu enstrümanı çok tuttuğum söylenemez. Ama Beirut’taki hali ‘ukulele’yle beraber ne yalan söyleyeyim gönlümü çeliyor. Önceki gece de bu eylemi turlarının son konseri olarak canlı canlı Kuruçeşme Arena’da yaptılar. Haliyle Boğaz’a nazır… Lakin Boğaz’ın yanında sönük kaldılar. Günahları yok, Freddie Mercury dışında Boğaz’dan rol çalabilecek sanatçı olduğunu sanmıyorum. Yani artık o rol çalınamaz! ‘The Rip Tide’ çalarken, şarkının enfes klibindeki yelkenliye binip uzaklaşma hissini yaşadık. Lakin bazı yerler bırakılıp gidilmiyor. ‘Asitane’de kaldık. İstedik ki Beirut da gitmesin. Sağolsunlar bizi kırmadılar, iki kere bis yaptılar. İlkinde “Bir de sizin için” diyerek dörtlediler. İkinci biste de iki şarkı çalıp vedalaştılar. Zach Condon kırık Türkçesiyle “teşkürler”ini ihmal etmezken, grubun kontrabas ve basgitar çalan üyesi Paul Collins, Türk müziğine değindi: “Türk müziği bu grup için çok şey ifade ediyor. Geçen sefer geldiğimizde çok az kişi vardı bu kez çok kalabalık. Çok mutlu olduk.”
Ülkece ‘ehlikeyf’ olmamızdan ötürü kalabalık bizi gerdi, sürekli insan sirkülasyonu olması ve kimi mekânsal aksaklıklar huzursuz etti ama yine de kitle olarak keyif alarak boğaza nazır bir konser izlemiş olduk. Yine bekleriz…

bu yazı 23.9.12'de radikal gazetesinde yayımlanmıştır.

No comments: