Saturday 3 July 2010

Güle güle Dunga!

Klişe laftır: "Ben demiştim demeyi sevmem ama..." Niye sevmiyorsun "ben demiştim demeyi"? O zaman niye "diyorsun"? Bu ifade'deki ego, bence "ben demiştim" ifadesinden yüksek. Ben, "ben demiştim" diyorum. burada!


Futbol'da iki kere iki'nin dört ettiği bir sürece tanıklık ettik. Bu kadar yanlışla Brezilya ancak çeyrek finale kadar gelebildi. Evet, kuşkusuz kupayı da alabilirdi, iki kere iki beş edebilirdi, ama etmedi, tutmadı. Güzel oldu.

Brezilya'nın kadro tercihleri çok kötüydü. Dunga'nın oyun zekasına inanmıyordum ayrıca giydiği kıyafetlere fena kafayı takmıştım. Yeşil tişört, pembe gömlek, siyah palto kombinasyonu ya da sarı tişört mor gömlek kombinasyonu, vuvuzela'dan daha yıpratıcıydı maçlar esnasında.

Elano'yu kadroya aldı, bu hamle, seçimlerini ezbere yaptığına delalet ediyordu. Melo'yu da kadroya alınca, hiç şüphem kalmadı. Tuttu bir de Bastos'tan sol bek yaptı. Bu kupa, eğer forvet oynasaydı, Bastos'un kupası olabilirdi. Yaptığı doğru işlerden biri Ramires'i kadroya almak oldu. O doğruyu da, Ramires'i kupada sadece 105 dakika oynatarak yok etmeyi başardı. Brezilya'nın teknik futbolundan nasibini hiç almamış, Juventus'ta rezalet bir sezon geçiren Melo ise 291 dakika sahada kaldı.

Dunga daha gömlek seçemiyor, oyuncu nasıl seçecek. Ahh O yeşil tişört, pembe gömlek yok mu?... ahh..iyi oldu. Bir Dunga ve kombinasyonları seçkisi hazırladım buyrun.

No comments: