Monday 22 June 2009

Denil-SON durak!

"Denilson'un, 1997'de Tournoi de France'da, sansasyonel bir serbest vuruşla Real Madrid kapısını açan Roberto Carlos ve elden çıkarılan Ronaldo'nun yanı sıra sezonun en sevilen Brezilyalısı olmak için birkaç çalım atması yetmişti. Avrupa'nın yarısı kuyruğa girmiş, ama yarışı yaklaşık 63 milyon Mark (Ronaldo ve Rivaldo'ya ödenenden daha çok) ödeyen orta halli bir İspanyol kulübü olan Real Betis Sevilla kazanmıştı. Ama Denilson yalnızca bir kez daha parladı, o da 1998 Dünya kupası'nın hemen öncesindeki bir Nike reklamında havaalanı sahnesindeki çalımla. 20 lig maçında tek bir gol atamadı. Real Betis Sevilla ikinci lige düştü. Kulüp Denilson'dan kurtulamadı; milyonlar ödenmeye devam etti, ta ki 2001'de birlikte yeniden birinci lige çıkana dek.
2001 sonbaharında Betis kısa bir süre için ligde lider olup sansasyon yarattı, ama genç oyuncunun şöhreti, on takım arkadaşıyla birlikte kiraladığı kadınlarla özel bir antrenman salonunda fuhuş yaparken kulüp yetkililerince yakalanınca sona erdi."



Bu yazı 2004 yılında ithaki yayınlarından çıkan, Christian Eichler'ın "Futbolun Beceriksizleri Ansiklopedisi" isimli kitabından alınmıştır. Betis, Denilson'u São Paulo'dan 32 milyon dolara transfer ettiğinde bu bedel tüm zamanların en yüksek transfer ücreti olmuştu. Ancak tam bir fiyasko ile sonuçlanan bu transfer iki tarafa da hayır getirmedi. Betis İspanya ligi'nde orta sıralara mahkum oldu, Denilson Betis'ten sonra bir çok kulüp gezdi ve hiç birinde 1 sezondan fazla kalmadı. En son soluğu Vietnam ligi ekiplerinden Hai Phong'da aldı. 31 Yaşındaki oyuncu Pazar günü yeni takımının formasını giydiği ilk maçta fileleri havalandırdı. Ancak sakatlanarak 60. dakika'da oyundan çıktı. Hai Phong maçı 3-1 kazandı ancak ligdeki durumu pek umut vermiyor. 14 takımlı Vietnam ligi'nde 9'uncu sırada. Teknik Direktörleri Vuong Tien Dung, Denilson'la birlikte daha da yukarılara çıkmak istiyor. Bakalım "çalımbaz" Denilson Hai Phong'u yukarılara çekebilecekmi yoksa geçerken yolu Vietnam'a da mı düşmüş, hep birlikte göreceğiz...


Bu kitap ve Denilson vasıtasıyla, nostalji yapmış olduk. Tam da bir başka transfer rekoru Cristiano Ronaldo ve Real Madrid tarafından kırılmak üzereyken. 90 dakika'nın sonunu bir atasözü ile bağlayalım, mesaj kaygılı olarak; "ne oldum dememeli, ne olacağım demeli.."

not: "başlangıçta şansları yoktu, üstüne bir de işleri ters gitti" motto'suyla yola çıkan kitap yakından tanıdığımız Daum, Rijkaard,Alpay Özalan gibi isimlere de selam sarkıtmadan geçmiyor.

No comments: