Tuesday 6 April 2010

Barselona ruh sağlığımızı bozdun!



Türk basını 'dört' köşedir herhalde. Barselona'nın Arsenal'i
4-1 yenip son dörde kalması Katalonya topraklarında bile buradaki kadar çoşkuyla karşılanmayacaktır. Şimdi hafta boyunca Barselona'nın yenilmez olduğundan söz edilecek, Messi uzaylı mı tartışmaları alevlenecek, kötü espriler birbirini kovalayacak, 'El klasiko' için ahkam kesilecek. Daha da kötüsü 'Barselona'nın oynadığı futbol ise Bizim süper lig'de oynanan nedir' tadındaki muhabbetler bırakın gazeteyi, televizyonu; otobüste, minibüste yakamızı bırakmayacak.
El klasiko geliyor. Ntv'nin bu sezon Barselona partizanlığı tavan yapmış durumda. En son, Mallorca-Barselona maçını izlerken bu durumdan bir kez daha nefret ettim. Doksan dakikası başa baş geçen maçta Murat Kosova Barselona fırtınasından bahsetti durdu. Barselona maçı karambol bir golle 1-0 kazandı. Mallorca'nın direkten dönen topları vardı. Ancak anlatım o kadar tek taraflıydı ki bu kadarına "Pes" denir. Mallorca'nın oyuncu değişiklikleri bile duyurulmazken, beş dakika içinde sekiz kez; Barselona'da oyuna giren Jonathan dos Santos'un Galatasaray'daki Giovani'nin kardeşi olduğundan bahsedildi. Ya bırakın, Barselona fırtınasının (!) içine bizim çirkin (!) ligimizi bulaştırmayın.
Aslında asıl mesele; Ntv'nin, Zidane'lı, Beckham'lı, Ronaldo'lu, Figo'lu, Carlos'lu Real Madrid kadrosuna da aynı muameleyi yaptığını hatırlamakta. Gerçi ben hiç bir zaman böyle bir bombardıman görmedim. Neyse bu aralar Barselona moda (!) fena sıktı ama bitmesini bekliyoruz.

No comments: