Burak Kuru / İstanbul
1 Ekim 2012 günü saat 17.56'da biten 8 senelik beraberliğin 'neden nihayete erdiğini' bilmek bütün futbolseverlerin hakkıydı. Kamuyu aydınlatma adına ilk adımı atan Aziz Yıldırım'ın havalimanındaki konuşması 'gergin açıklamalar' silsilesine işaret etse de, bugün Alex De Souza, mizacına uygun olarak davrandı ve belirli bir akış içerisinde 'derdini anlatmayı' seçti.
Malum, böyle 'büyük' ayrılıklarda genellikle taraflar birbirlerine 'kanıtlanamayacak' suçlamalarda bulunur, deyim yerindeyse 'yatak odası sırları' ifşa edilir ve tartışmanın seviyesi giderek iki tarafı da utandıracak noktaya gelir.
Neyse ki bugün o olmadı. Alex 'şikâyet' eden olmak yerine “İşte yaşananlar” diyerek her açıdan süreci anlattı. 'Ben, Aziz Yıldırım, Ali Yıldırım, Aykut Kocaman ve basın' olarak adlandırdığı '5 ayak'ın kusurlarını dile getirdi. Kararı da dinleyenlere bıraktı.
Öyle değil Başkan...
Toplantı öncesinde her geçen gün 'gündem paratoneri' unvanının hakkını veren Fenerbahçe'de bir ayrılık daha yaşanmıştı:
Literatüre 'Doğru mu Samet' söyleminin girdiği basın toplantısında, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın 'noter'lik yapmasını istediği tercüman Samet Güzel istifasını sunarak Sarı-Lacivertli takımla yollarını ayırdı.
Bu hareketten bir niyet okuma yapalım önce.
Samet Güzel bir anlamda Aziz Yıldırım'a “Doğru değil” yanıtını vermiş oldu. Bizi bu okumaya iten ana neden, takımda halihazırda Portekizce konuşan isimlerin bulunması. Cristian ve Rual Meireles hâlâ Fenerbahçe forması giyiyor sonuçta. Buna ek olarak Samet Güzel, İngilizce mülakat veren futbolculara da tercümanlık yapıyor. İşin özü, ona hâlâ yer vardı Sarı-Lacivertli kulüpte.
Alex de ilk cümlesinde ona teşekkür etti.
Daha sonra sırasıyla Ali Yıldırım, Aziz Yıldırım, Aykut Kocaman ve basının kabahatlerini dile getirdi. Kimi yerde ezada bulundu, kimisinde şükran sundu. Ama nezaketini elden bırakmadı.
Bu noktada Fenerbahçe yönetiminden ne kadar farklı olduğunu gösterdi. Üslup olarak 'kırıp dökmeden, incitmeden' konuştu ve sürecin başından beri yaptığı gibi, kriz yönetimi konusunda başarısını kanıtladı.
Fenerbahçe yönetimi ise, şu anda son iki maçtaki başarılı sonuçların da verdiği özgüvenle işleri yavaş yavaş yoluna koymanın arifesinde. Ama Alex konusunda sadece Fenerbahçe taraftarlarına değil, tüm Türk futbol kamuoyuna bir açıklama borçları olduklarını unutmamaları gerekiyor.
“Teşekkürler” diyerek basın toplantısını bitiren oyuncu artık 'tutkum' dediği Fenerbahçe'yi takip edecek ve “Yanlış kullandım” dediği Twitter üzerinden arkadaşlarını tebrik edecek, başarı dileklerini iletecek.
Alex'e kefiliz...
2009 yılında en iyi yabancı film Oscar'ını alan Arjantin filmi 'El secreto de sus ojos'tan (Gözlerindeki sır) bir alıntı verme zamanı şimdi.
Aranan katilin nasıl bulunacağına dair beyin fırtınası yapılırken, ipucu 'tutku' olarak belirleniyordu.
“Bir erkek her şeyini değiştirebilir. Yüzünü, evini, ailesini, sevgilisini, karısını, dinini, Tanrı'sını.. Değiştiremeyeceği tek şey var.. Tutkularını değiştiremez."
Alex de Souza da tutkusunu açıkladı: Fenerbahçe.
Bazı isimler saha içindeki başarıları kadar saha dışındaki duruşlarıyla da iz bırakıyor.
Alex de Souza, bunun son örneğiydi ve biz 'Saha dışındaki Alex'e kefildik.
Umarım bu toplantıyla hikayeye bir ara vermişizdir. Mutlu bir sonu hepimiz hak ediyoruz. Çünkü istiyoruz ki, "Elbet bir gün buluşalım, bu böyle yarım kalmasın..."
Yazının sonunda bahsettiğim filmin ilgili sahnesi...
8.10.12'de bbc türkçe'de yayımlanmıştır. http://www.bbc.co.uk/turkce/haberler/2012/10/121008_alex_de_souza.shtml